Türkiye Emekli Emniyet Müdürleri Derneği’nin (TEMMÜDDER) Gaffar Okkan anması için Emniyet Genel Müdürlüğü’nden istediği araç bu yıl verilmedi. Münasebetin, TEMÜDDER’in geçen yıl CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun buluşmasına katılması olduğu bildirildi.
T24 müellifi Tolga Şardan, bugünkü yazısının “Emniyet’in küçük hesabı” başlıklı kısmında TEMMÜDDER’e verilmeyen aracı gündeme getirdi. TEMÜDDER’in, her yıl olduğu üzere bu yılki anma merasimi için de Ankara’dan bir küme emekli emniyet müdürünü Gaffar Okkan’ın mezarının bulunduğu Hendek’e götürmeyi planladığını aktaran Şardan, “Planlama kapsamında tekrar her yıl olduğu üzere Emniyet Genel Müdürlüğü’nden bir araç talebinde bulunan dernek idaresi bu sefer araç olmadığı gerekçesiyle ‘ret’ karşılığı aldı” dedi.
Yanıt üzerine TEMÜDDER Genel Lideri İsmail Çalışkan’ın, kelamlı yaptıkları araç talebini bir defa de yazılı olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderdiğini kaydeden Şardan, “Gelen karşılık birebirdi: Aracımız yok” tabirini kullandı.
“Evet, koskoca emniyet teşkilatının 20 kişiyi, terör hareketinde şehit edilmiş Ali Gaffar Okkan’ı anma merasimi için Hendek’e götürmek için aracı yoktu! Çalışkan’ın görüştüğü üst seviye emniyet yetkilileri asıl gerekçeyi açıklamak yerine susmayı tercih etti. Sonuçta iştirakçiler kendi imkânlarıyla Hendek’e ulaştı” diyen Şardan, yaptığı araştırmada işin aslının öbür çıktığını söyledi. Şardan’ın köşe yazısının ilgili kısmı şu halde:
“24 Ocak’ta gazeteci Uğur Mumcu üzere yitirdiğimiz isimlerden birisi de eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan. Okkan, hatırlanacağı üzere 24 Ocak 2001’de akşam saatlerinde müdafaalarıyla birlikte makamından çıktıktan sonra, bir küme silahlı terörist tarafından Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde beş muhafazasıyla şehit edildi.
Okkan, tıpkı vakitte baba toprağı olan Hendek’te toprağa verildi. 2002’den itibaren hem son vazife yaptığı Diyarbakır’da hem de memleketi Hendek’te kabri başında anılıyor.
Bu yıl 24 Ocak günü vefatının 22. yılında bir defa daha anıldı Okkan.
Memleketindeki anma merasimine Okkan’ın ailesi, yakınları, Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Sakarya Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem Yüce’nin yanı sıra kent protokolü katıldı.
Ayrıca Okkan’ı tanıyan emekli valiler, emniyet müdürleri ve yurttaşlar da Hendek’teki anmada kabir başındalardı.
Anma konuşmaları esnasında Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Okkan’ın öldürülmesiyle ilgili tuhaf bir kıymetlendirme yaptı.
Vali Kaldırım’ı Büyüteç okurları yakından tanır.
Elazığ Valisi iken; Ankara’da Cumhuriyet tarihinin en büyük kara para aklama soruşturması olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından açıklanan Bataklık operasyonun iki başkanından birisi olan Çetin Gören’e silah taşıma ruhsatı verdiği ortaya çıkarılmıştı.
Hem de Gören, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı savıyla Hollanda tarafından Interpol’ün kırmızı bülteni ile aranırken.
Kamuoyunda tartışılan valiler ortasındaki Kaldırım, konuşmasında Okkan’ın PKK tarafından öldürüldüğünü söyledi!
Vali Bey’in bu kelamları sonrasında anmaya katılan emekli valiler ve emniyet müdürleri, birbirlerine bakarak Yıldırım’ın tuhaf açıklamasına karşılık vermeye çalıştılar.
Kaldırım’ın söylediğinin tersine Okkan, radikal dinci Hizbullah tarafından şehit edildi.
Hizbullah başkanı Hüseyin Velioğlu’nun Beykoz’daki villada yakalanmasını sağlayan bilgileri ortaya çıkardığı için kurulan pusuya düşürüldü.
Her ne kadar şimdilerde farklı yorumlar yapılsa da suikast, devletin kayıtlarında Hizbullah hareketi olarak görülüyor.
Hatta kısa müddet evvel Okkan’ın öldürülmesine katılan Hizbullahçıların tamamının “yeniden yargılanma talepleri” çerçevesinde cezaevinden tahliye edilmesi tartışma yarattı hatırlarsınız.
Şimdi Vali Bey’in suikastın failini Hizbullah yerine PKK olarak açıklamasını nasıl pahalandırmak gerekir, bilmiyorum.
Yaklaşan seçim öncesinde Hizbullah’ın siyasi kanadı olarak tanımlanan HÜDA PAR’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’na davet etmesinin bir ilgisi olabilir mi?
Daha evvel iki sefer katıldığı anmada, bu kere “Hizbullah” ismini söylemekten imtina etmesini bilgisizlikle mi açıklamak lazım?
Yoksa lisan sürçmesi mi? Gerçi PKK ile Hizbullah hiç de birbirine karıştırılacak terör örgütleri değil ancak…
Sonuç prestijiyle tahminen bilerek, tahminen bilmeyerek boşa düştü Vali Beyefendi.
Okkan’ı anma merasimi çerçevesinde Ankara’da da değişik bir olay yaşandı.
Merkezi Ankara’da bulunan Türkiye Emekli Emniyet Müdürleri Derneği (TEMÜDDER), her yıl olduğu üzere bu yılki anma merasimi için Ankara’dan bir küme emekli emniyet müdürünün Hendek’e götürülmesini planladı.
Planlama kapsamında yeniden her yıl olduğu üzere Emniyet Genel Müdürlüğü’nden bir araç talebinde bulunan dernek idaresi bu defa araç olmadığı gerekçesiyle “ret” karşılığı aldı.
Yanıt üzerine TEMÜDDER Genel Lideri İsmail Çalışkan, kelamlı yaptıkları araç talebini bir defa de yazılı olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderdi.
Gelen karşılık birebirdi: Aracımız yok.
Evet, koskoca emniyet teşkilatının 20 kişiyi, terör aksiyonunda şehit edilmiş Ali Gaffar Okkan’ı anma merasimi için Hendek’e götürmek için aracı yoktu! Çalışkan’ın görüştüğü üst seviye emniyet yetkilileri asıl gerekçeyi açıklamak yerine susmayı tercih etti. Sonuçta iştirakçiler kendi imkânlarıyla Hendek’e ulaştı.
Biraz araştırma yaptığımda, işin altından öteki bir iş çıktı.
Zira; TEMÜDDER, geçen yıl CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun emekli emniyet mensupları ve sivil toplum örgütleriyle gerçekleştirdiği buluşmaya davet edilmiş ve toplantıya genel lider seviyesinde iştirak sağlamıştı.
Şimdi, Emniyet idaresi için hesap vaktiydi. Muhalefetin düzenlediği toplantıya katılan sivil toplum örgütünün talebinin yerine getirilmemesi için ortaya çıkan fırsatın kıymetlendirilmesi lazımdı.
Ve böylelikle “küçük hesap” görülmüştü!
Bu ortada seçim öncesi olmakla birlikte Emniyet teşkilatında kararname beklentisi başladı.
Yurt dışı vazifeden döneceklerin yerine beş emniyet müdürü birebir misyona gönderilecek. Ayrıyeten, bir genel müdür yardımcısı ile bir daire lideri yaş haddinden emekli olacak Şubat’ta.
Yanı sıra Kahramanmaraş Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, hiç beklemedik vakitte geçen hafta sonu ansızın emeklilik dilekçesi verdi.
Dolayısıyla 8 kişilik üst yönetici takımı boşalacak. Tahminen küçük rötuşlarla sayı artabilir.
Daha evvel de valiler kararnamesi hazırlığı vardı. Fakat kulislere yansıyanlara nazaran, Cumhurbaşkanlığı, Soylu’nun hazırladığı kararnameye vize vermedi.
“Yukarı” ile “aşağısı” ortasında bir müddettir dert olduğu biliniyor. Cumhurbaşkanlığı, seçim güvenliği gerekçesiyle emniyet müdürleri kararnamesine onay verebilir, tahminen.
Yakında görürüz sonucu.”