Haliç Üniversitesi Tiyatro kısmı, mezunu 22 yaşındaki genç oyuncu İrem Tuncer aldığı teklifi şöyle yanıt verdi. “Ekranlarda oynadığım karakterlerden dolayı bu türlü bir teklif gelmesi beni çok memnun etti. Oyunculuk okulu mezunuyum. Ve bu yola kendimi adadım. Oyunculuk benim şöhret basamağım değil o yüzdende bulunduğum yere adım adım çabalayarak geldim . Okuldan yeni mezun oldum. Ancak oynadığım karakterin kısa vakitte beğenilmesi beni ayrıyeten sevindiriyor.”
Merhaba İrem Hanım, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Merhaba, 1999 yılında İstanbul’da doğdum. On dört yaşımda tiyatroyla tanıştım ve o günden beri oyunculuğu hiç bırakmadım. 2018 yılında konservatuvarı kazandım, yeni mezun oldum sayılır.
Çocukluğunuzu nasıl hatırlıyorsunuz?
Çok keyifli bir çocukluğa sahibim, keyifli büyüdüm. Birçok oyuncu küçükken de daima oyuncu olmak istediğini, taklit yaptığını v.s. anlatır fakat bende durumlar pek o denli değil. Bütün günüm kaset çalara farklı kasetler koyup oynamakla geçerdi. Sorduklarında da müzikçi olacağım derdim lakin gelin görün ki bu soruna çok uzağım.
Yanlış bilmiyorsam bir reklam sinemasıyla hayatınız değişiyor ve setlere adım atıyorsunuz?
Evet birinci set tecrübem daha konservatuvardayken bir reklam sinemasıyla oldu. Sonrasında kendimi gösterebileceğim bir dizi fırsatı geçti elime ve düzgün değerlendirdiğimi düşünüyorum. Sonrası zati sizin de bildiğiniz üzere. Melis ile yolumuza devam ediyoruz.
Tiyatro sahnesi size neler kazandırdı?
Tiyatro başlı başına bir disiplin. Bu kadar disiplinli ilerleyebiliyorsam tiyatro sayesindedir. Çok uygun direktörlerle, ustalarla çalışma fırsatı buldum onlarla bir arada işin mutfağını görmek bana her vakit kazandırdı.
Rol modeliniz kim ya da kimler?
Julia Roberts’ın hem hoşluğuna hem oyunculuğuna hayranım fakat rol modelin mi dersek sanırım değil. Ben bu tip sorularda daima zorluk çekiyorum zira direkt ismini verip “işte bu!” diyebileceğim bir rol modelim yok.
Dizideki karakterinizle dikkat çekti.… Siz Kadın-erkek bağlantıları hakkında neler söylemek istersiniz?
Evet, bu ilgi için öncelikle teşekkür ederim. Aslında kadın-erkek bağlarının dizide gördüğümüzden çokta farklı olduğunu düşünmüyorum yalnızca gerçek hayatımızda daha saklı kapaklı dönüyor işler ve farkında olmuyoruz. Dizide Melis ve Murat’ın ilgisi bir çıkar üzerine konseyi. Kendi hayatımızda da farkında olmasak da birtakım çıkarlar üzerine ilgi kurabiliyoruz. Olağan keşke saf sevgiyle karşılaşsak diye bir temennide bulunmadan da geçmeyeyim.
İlişkilerde mutluluğun formülü sizce nedir?
Ben bağlarda maalesef çok başarılı biri değilim lakin galiba karşı taraftan bir beklentimiz olmadığında memnun oluyoruz. Birini sevdiğimizde ve bu karşılıklı olduğunda memnun olacağımızı zannediyoruz ancak yalnızca kendi duygumuza sahip çıkıp onunla da keyifli olabilirmişiz üzere geliyor bana. Birine ilgi duymak hayat gücümü arttırıyor ve bundan karşılık beklemiyorum.
Çok genç ve çok ağır tempoda çalışıyorsunuz. Yemek yapar mısınız? Nelerden zevk alırsınız?
Dediğiniz üzere çok ağır tempoda çalışıyoruz ve genelde hayalim sıcak bir duşla, uyku oluyor. Bu süreçte yemek yapmak imkansız lakin ben aslında mutfağı seven birisi değilim. Günlük ömrümde da çok mutfağa girmem. Boş vakitlerimi kitap, sinema ikilisiyle geçirmeyi seviyorum.
Oyunculuk amaçlarınız ortasında neler var?
İyi bir sanat sinemasında sıfır makyajla, yapılmamış saçlarla oynamak istiyorum. Oynamadan oynadığımız anlarda kalmak bu türlü sinemalarda daha mümkün oluyor. Kısaca aylarca üstünde çalışacağım bir karakter ve arka sinema birinci amacım.